Babalık davası, evlilik dışı doğan çocuğun biyolojik babası ile hukuki bağ kurmasını sağlamak amacıyla açılan bir davadır. Bu dava, çocuğun soybağının tespiti, miras hakkı ve nafaka gibi yasal haklarını güvence altına almak için anne veya çocuk tarafından açılabilir. Mahkeme sürecinde DNA testi gibi bilimsel deliller kullanılarak babalık ilişkisi kesin olarak belirlenir.
Babalık Davası Nedir?
Babalık davası, evlilik dışı doğan çocuk ile baba arasındaki soybağının kurulmasını sağlamak amacıyla açılan bir davadır. Türk Medeni Kanunu’nun 301. maddesi kapsamında düzenlenen bu dava, çocuğun babası tarafından tanınmadığı durumlarda açılır. Bu davanın temel amacı, çocuğun baba tarafından hukuki olarak tanınmasını sağlamak ve babaya karşı çeşitli mali yükümlülükler getirmektir.
Babalık davası sonucunda, mahkeme tarafından çocuğun babası belirlenirse, baba ile çocuk arasında soybağı kurulur. Böylece, çocuk babasının soyadını alabilir, miras hakkına sahip olabilir ve babadan nafaka talep edebilir. Mahkeme sürecinde, çocuğun babalığı ispat edilirse, davalı baba yasal yükümlülüklerini yerine getirmekle sorumlu tutulur.
Babalık Davasının Açılabilmesi İçin Gerekli Koşullar
Babalık davasının açılabilmesi için öncelikle çocuğun evlilik dışı doğmuş olması gerekmektedir. Evlilik birliği içinde doğan çocuklar için babalık karinesi geçerli olduğu için, böyle bir dava açmaya gerek yoktur. Ancak, çocuk boşanmadan 300 gün sonra doğmuşsa, bu durumda yine babalık davası açılarak babanın belirlenmesi gerekmektedir.
Ayrıca, babalık davasının açılması için baba adayının çocukla biyolojik bir bağının olduğuna dair güçlü kanıtlar sunulmalıdır. Mahkemeye sunulan deliller arasında DNA testi, tanık beyanları, yazışmalar ve annenin hamilelik sürecine dair belgeler bulunabilir. Mahkeme sürecinde, hakimin talebi üzerine DNA testi yapılarak babalığın kesin olarak belirlenmesi sağlanır.
Çocuğun Soybağı İlişkisinin Bulunmaması
Bir çocuğun bir erkekle soybağı ilişkisi bulunuyorsa, doğrudan babalık davası açılamaz. Öncelikle çocuğun mevcut soybağı ilişkisinin iptal edilmesi için soybağının reddi davası açılması gerekir. Örneğin, çocuk evlilik içinde doğmuşsa ancak biyolojik babası evli olunan eş değilse, önce bu bağın kaldırılması gerekir.
Soybağının reddi davası başarılı bir şekilde sonuçlandıktan sonra, babalık davası açılarak çocuğun biyolojik babası ile hukuki bağ kurulabilir. Bu süreçte, mahkemeler çocuğun üstün menfaatini göz önünde bulundurarak değerlendirme yapar ve gerekli incelemeleri tamamladıktan sonra karar verir.
Babalık Karinesinin İspatı
Babalık karinesi, babalık davasında ispat yükünü kolaylaştıran hukuki bir kavramdır. Türk Medeni Kanunu’na göre, eğer bir erkek çocuğun doğumundan önce anne ile hamilelik sürecinde cinsel ilişkiye girdiğini kabul ederse, bu durum babalığa güçlü bir karine oluşturur.
Babalık davasında en güçlü delil DNA testidir. Mahkeme, babalık iddiasını ispat etmek için babanın DNA testine tabi tutulmasına karar verebilir. Eğer davalı baba DNA testine katılmayı reddederse, mahkeme bu durumu baba aleyhine yorumlayabilir. Bunun yanı sıra, tanık beyanları, yazışmalar ve çocuğun fiziksel benzerlikleri gibi diğer deliller de mahkemede değerlendirilir.
Babalık Davasını Kimler Açabilir?
Annenin Babalık Davası Açma Hakkı
Babalık davası, öncelikli olarak çocuğun annesi tarafından açılabilir. Anne, çocuğun biyolojik babası olduğunu iddia ettiği kişiye karşı dava açarak çocuğun soybağının kurulmasını talep edebilir. Annenin bu davayı açmasının en önemli nedeni, çocuğun baba tarafından tanınmasını sağlamak ve nafaka gibi mali haklarını güvence altına almaktır.
Annenin babalık davasını açabilmesi için çocuğun doğumundan itibaren bir yıl içinde dava açması gerekmektedir. Ancak, çocuğun başka bir erkek ile soybağı bulunuyorsa, bu durumda babalık davası açabilmesi için öncelikle soybağının reddi davası açılması gereklidir. Mahkeme sürecinde, annenin beyanları, DNA testi ve diğer deliller dikkate alınarak karar verilir.
Çocuğun Babalık Davası Açma Hakkı
Çocuk reşit olduktan sonra kendi adına babalık davası açabilir. Anayasa Mahkemesi’nin 2011 yılında aldığı karara göre, çocuğun babalık davası açma hakkı herhangi bir zamanaşımına tabi değildir. Çocuk, istediği zaman biyolojik babasına karşı babalık davası açarak soybağını kurdurabilir.
Çocuğun babalık davası açması durumunda, mahkeme süreci annenin açtığı davaya benzer şekilde işler. Çocuk DNA testi talep edebilir, tanık beyanlarını sunabilir ve diğer delilleri kullanarak babasının kimliğini kanıtlayabilir. Mahkeme sürecinin sonunda, eğer davalı kişinin çocukla biyolojik bağı ispatlanırsa, baba ile çocuk arasında soybağı kurulur ve çocuk, babanın mirasçısı olur.
Kayyım Tarafından Babalık Davası Açılması
Eğer çocuk reşit olmamışsa ve anne herhangi bir sebeple babalık davası açmamışsa, mahkeme tarafından çocuğa bir kayyım atanarak babalık davası açılması sağlanabilir. Kayyım, çocuğun menfaatlerini korumak amacıyla atanır ve mahkemede çocuğu temsil eder.
Kayyım atanması, genellikle annenin çocuğun çıkarlarına aykırı davrandığı veya annenin babalık davası açmak istemediği durumlarda uygulanır. Kayyım, mahkemeye sunulacak delilleri toplar, dava sürecini yürütür ve çocuğun haklarını korur. Eğer mahkeme, çocuğun biyolojik babasının davalı kişi olduğuna kanaat getirirse, soybağı kurulmuş olur ve çocuk babasının haklarından yararlanabilir.
Babalık Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Babalık Davasında Görevli Mahkeme (Aile Mahkemesi)
Babalık davalarına Aile Mahkemeleri bakmakla görevlidir. Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemeleri, Aile Mahkemesi sıfatıyla bu davalara bakabilir.
Babalık davası, kamu düzenini ilgilendiren bir dava olduğu için mahkeme, sunulan delillerin yanı sıra kendiliğinden araştırma yapma yetkisine sahiptir. Mahkeme sürecinde, DNA testleri ve diğer deliller detaylı olarak incelenir ve çocuğun babasının kim olduğu belirlenir.
Yetkili Mahkemenin Belirlenmesi
Türk Medeni Kanunu’nun 283. maddesine göre, babalık davaları, taraflardan birinin dava açıldığı tarihteki veya çocuğun doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Bu, çocuğun ve annenin daha kolay dava açmasını sağlamak ve mağduriyetleri önlemek amacıyla düzenlenmiştir.
Yetkili mahkeme belirlenirken çocuğun üstün yararı dikkate alınır ve mahkeme sürecinin daha hızlı ilerlemesi için tarafların ikametgahlarına yakın mahkemelerde davalar görülebilir. Babalık davasının açılmasından sonra mahkeme, tarafların beyanlarını alarak süreci başlatır ve deliller ışığında kararını verir.
Babalık Davası Açma Süresi
Babalık davası açma süresi, annenin ve çocuğun dava açma hakkına göre farklılık göstermektedir. Kanun koyucu, babalık davasının belirli süreler içinde açılmasını öngörerek hem anne hem de çocuğun haklarını koruma altına almıştır. Annenin ve çocuğun dava açma süresi farklı düzenlenmiştir ve her iki tarafın da belirli şartları yerine getirmesi gerekmektedir.
Anne açısından dava açma süresi, çocuğun doğumundan itibaren bir yıl olarak belirlenmiştir. Çocuk ise reşit olduktan sonra süresiz olarak dava açabilir. Ancak annenin davası belirli bir süreye bağlı olduğu için bu süre içinde harekete geçilmezse dava hakkı kaybedilebilir.
Annenin Babalık Davası Açma Süresi
Anne, çocuğun doğumundan itibaren bir yıl içinde babalık davasını açmalıdır. Ancak çocuğun başka bir erkekle soybağı ilişkisi varsa, bu bir yıllık süre, soybağı ilişkisinin ortadan kalktığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Mahkemeler, annenin gecikmesini haklı kılan sebeplerin bulunması durumunda, bir aylık ek süre tanıyabilir. Ayrıca, anne çocuğun doğumundan önce de babalık davası açabilir.
Eğer çocuk başka bir erkekle soybağı ilişkisi içindeyse, önce soybağının reddi davası açılmalıdır. Bu dava başarılı olduktan sonra annenin babalık davası açma hakkı doğacaktır. Bu nedenle, annenin babalık davasını açmadan önce hukuki süreçleri göz önünde bulundurması önemlidir.
Çocuğun Babalık Davası Açma Süresi
Çocuk reşit olduktan sonra babalık davasını kendisi açabilir. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarından sonra, çocuğun dava açma hakkı için herhangi bir hak düşürücü süre bulunmamaktadır. Bu nedenle çocuk, reşit olduğu herhangi bir dönemde babalık davasını açarak soybağının tespit edilmesini talep edebilir.
Çocuğun babalık davasını açabilmesi için herhangi bir zaman kısıtlaması olmadığından, biyolojik babasıyla hukuki bağ kurmak isteyen çocuklar, istedikleri zaman mahkemeye başvurabilirler. Ancak bu süreçte delil sunulması gerektiği için zaman geçtikçe ispatın zorlaşabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Hak Düşürücü Süreler
Annenin açacağı babalık davası için hak düşürücü süre, çocuğun doğumundan itibaren bir yıl olarak belirlenmiştir. Ancak çocuk açısından böyle bir sınırlama bulunmamaktadır. Hak düşürücü süreler, mahkeme tarafından kendiliğinden dikkate alınır ve süresi geçen davalar reddedilir.
Babalık Davasında DNA Testi ve İspat Yöntemleri
Babalık davasında en önemli ispat yöntemi DNA testidir. Mahkemeler, babalık davasında kesin delil niteliğinde olan bilimsel yöntemleri kullanarak davanın sonucunu belirler. Bunun yanında, mahkemeye sunulabilecek başka deliller de bulunmaktadır.
DNA Testinin Hukuki Niteliği ve Babalık Davasında İspat Gücü
DNA testi, babalık davasında en güçlü ispat aracıdır. Mahkeme tarafından verilen karar doğrultusunda, davalı babanın DNA testi yaptırması zorunludur. Eğer davalı baba DNA testi yaptırmayı reddederse, mahkeme bu durumu davacının lehine yorumlayarak karar verebilir. DNA testi sonuçları, genetik karşılaştırmalar yapılarak çocuğun biyolojik babasının kim olduğunu kesin olarak belirler.
Babalık davalarında, mahkemeler DNA testlerini en güçlü delil olarak kabul eder. Bu test sayesinde %99,9 oranında doğrulukla çocuğun biyolojik babası belirlenebilir. Mahkemeler, DNA testinin sonucuna göre soybağının tespit edilmesine karar verir.
Babalık Karinesi ve Diğer Deliller
Babalık karinesi, çocuğun doğumundan önceki belirli süre içinde annenin davalı baba ile cinsel ilişkide bulunmuş olduğunu kanıtlaması durumunda ortaya çıkar. Eğer anne, davalı baba ile belirli bir zaman aralığında birlikte olduğunu ispatlarsa, bu durum babalık karinesi oluşturur ve babalık davasında güçlü bir delil olarak kabul edilir.
Mahkemelerde DNA testi dışında, annenin hamilelik sürecinde davalı baba ile ilişkisinin sürdüğüne dair yazışmalar, tanık beyanları ve fotoğraflar gibi diğer deliller de değerlendirilebilir. Ancak bu delillerin mahkemeye sunulması durumunda hakim, bunların güvenilirliğini dikkate alarak bir karar verecektir.
Tanık Beyanları, Yazışmalar ve Diğer Deliller
Babalık davasında DNA testinin yanı sıra, tanık beyanları da önemli bir delil niteliği taşır. Anne ve davalı babanın ilişkisini bilen tanıklar, mahkemede ifade vererek davayı destekleyebilir. Ayrıca, yazışmalar, fotoğraflar ve doğum sürecine ilişkin diğer belgeler de mahkemeye sunulabilir. Mahkemeler, bu delilleri birlikte değerlendirerek çocuğun biyolojik babasının kim olduğunu belirler.
Babalık Davasının Açılması ve Yargılama Süreci
Babalık davası açma süreci, yetkili mahkemeye başvuru ile başlar ve mahkeme tarafından yürütülen işlemlerle devam eder. Davanın her aşamasında mahkeme, çocuğun üstün yararını göz önünde bulundurarak karar verir.
Babalık Davasının Açılma Aşamaları
Babalık davası, annenin veya çocuğun, davalı babaya karşı Aile Mahkemesi’nde dava açmasıyla başlar. Dava dilekçesinde, çocuğun biyolojik babasının kim olduğu iddia edilir ve mahkemeye gerekli deliller sunulur. Davanın açılmasının ardından mahkeme, davalı babayı savunma yapması için davet eder ve süreç başlar.
Babalık davası açmak isteyen kişi, mahkemeye sunduğu dilekçede çocuğun soybağı ilişkisinin tespit edilmesini talep eder. Mahkeme, delil toplama sürecine başlar ve gerekli hukuki işlemleri uygular.
Dava Sürecinde Mahkeme Tarafından Yapılan İşlemler
Mahkeme, delilleri toplar ve incelemeye alır. DNA testi için babadan ve çocuktan biyolojik örnekler alınır. Eğer davalı baba DNA testi yaptırmayı reddederse, mahkeme bu durumu onun aleyhine değerlendirebilir. Ayrıca, tarafların sunduğu delillerin incelenmesi, tanıkların dinlenmesi ve gerekli diğer hukuki işlemler gerçekleştirilir.
Babalık davasında mahkeme, DNA testi yaptırılması gerektiğine hükmedebilir. DNA testi sonucunda biyolojik bağ kanıtlanırsa, mahkeme babalık ilişkisini resmen tespit eder.
Mahkeme Tarafından Alınan Kararlar
Babalık davasında, mahkeme sürecinin sonunda, çocuğun biyolojik babası olduğu tespit edilirse, baba ile çocuk arasında soybağı kurulmasına karar verilir. Bu kararın kesinleşmesiyle birlikte, çocuk babasının nüfusuna kaydedilir ve miras, nafaka gibi haklara sahip olur. Mahkeme, ayrıca çocuğun bakım ve eğitim giderlerini karşılamak üzere babanın iştirak nafakası ödemesine de hükmedebilir.
Babalık Davasının Sonuçları
Çocuğun Soybağının Kurulması
Babalık davasının en önemli sonuçlarından biri çocuğun soybağının hukuken belirlenmesidir. Mahkeme, DNA testi veya diğer deliller doğrultusunda babalık ilişkisinin varlığına karar verirse, çocuk ile baba arasında resmi soybağı ilişkisi kurulur. Bu durum, çocuğun kimlik ve hukuki hakları açısından büyük önem taşır. Çocuk artık babasının soyadını alabilir, miras haklarından yararlanabilir ve babanın yasal sorumluluklarına tabi olur.
Soybağı kurulması, çocuğun resmi kayıtlarda baba hanesine yazılmasıyla tamamlanır. Bu süreç tamamlandıktan sonra, çocuk babanın yasal mirasçısı haline gelir ve babalık ilişkisi hukuki güvence altına alınmış olur.
Çocuğun Babasının Soyadını Alması
Babalık davası sonucunda çocuğun babasının soyadını alması mümkündür. Mahkeme tarafından verilen karar kesinleştiğinde, nüfus müdürlüğüne yapılan bildirimle çocuğun soyadı değiştirilebilir. Eğer anne, çocuğun kendi soyadını taşımasını istiyorsa, bu durumu mahkemeye sunarak değerlendirme talep edebilir.
Bazı durumlarda, çocuğun soyadı değişikliği, mahkeme tarafından çocuğun üstün yararına aykırı görülmediği sürece onaylanır. Soyadı değişikliği, çocuğun hukuki kimliğini tamamlayan önemli bir adımdır ve gelecekteki yasal işlemlerinde güvence sağlar.
Çocuğun Miras Hakkı Kazanması
Babalık davası kabul edildiğinde, çocuk biyolojik babasının yasal mirasçısı olur. Medeni Kanun’a göre, baba öldüğünde, çocuk diğer yasal mirasçılarla birlikte miras paylaşımına dahil edilir. Bu hak, mahkeme kararının kesinleşmesiyle birlikte otomatik olarak kazanılır.
Miras hakkı yalnızca malvarlığı paylaşımıyla sınırlı değildir, aynı zamanda çocuğun babadan sosyal güvence, tazminat ve nafaka gibi haklarını talep etmesine de olanak tanır. Çocuğun miras hakkı, hukuki güvence sağlayarak ilerleyen süreçlerde mağduriyet yaşamasını engeller.
Babalık Davasında Nafaka ve Tazminat Talepleri
Annenin Doğum Giderlerini Talep Etme Hakkı
Anne, babalık davası açarken doğum sürecinde yaptığı harcamaları karşılamak adına maddi tazminat talebinde bulunabilir. Türk Medeni Kanunu’na göre, babalık davası kabul edildiğinde, baba çocuğun doğum giderlerini karşılamakla yükümlüdür. Bu kapsamda hastane masrafları, doğum sürecinde annenin yaşadığı diğer mali yükümlülükler talep edilebilir.
Mahkeme, talep edilen giderlerin gerçekçi ve belgelenmiş olması şartıyla bu giderlerin babadan tahsil edilmesine hükmedebilir. Annenin doğum sürecinde karşılaştığı mali yük, çocuğun babası tarafından paylaşılmalıdır.
Çocuğun Bakım Giderleri İçin İştirak Nafakası
Babalık davası sonucunda mahkeme, babanın çocuğun bakım giderlerine katılımını sağlamak için iştirak nafakasına hükmedebilir. İştirak nafakası, çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla belirlenen bir ödemedir. Mahkeme, çocuğun yaşına, eğitim durumuna ve babanın ekonomik gücüne göre nafaka miktarını belirler.
İştirak nafakası, çocuğun 18 yaşına gelene kadar devam eder. Ancak çocuğun eğitim hayatı devam ediyorsa, mahkeme tarafından bu sürenin uzatılmasına karar verilebilir. Nafaka miktarı, tarafların gelir durumuna göre değişebilir ve ilerleyen yıllarda artırılabilir.
Manevi Tazminat Taleplerinin Değerlendirilmesi
Babalık davası kapsamında anne veya çocuk, manevi tazminat talebinde bulunabilir. Özellikle anne, babanın çocuğu tanımaması nedeniyle yaşadığı psikolojik sıkıntılar ve sosyal zararlar için manevi tazminat isteyebilir. Mahkeme, manevi tazminat talebini değerlendirirken, olayın özelliklerini ve tarafların mağduriyet derecesini göz önünde bulundurur.
Manevi tazminat, annenin ya da çocuğun yaşadığı psikolojik ve sosyal zararları gidermek amacıyla mahkeme tarafından belirlenen bir ödemedir. Ancak bu tür talepler, somut deliller ve mahkeme değerlendirmesi doğrultusunda karara bağlanır.
Babalık Davası Ne Kadar Sürer?
Yargılama Sürecinin Genel Zaman Çizelgesi
Babalık davalarının süresi, mahkemelerin iş yüküne, delillerin toplanma sürecine ve davalı babanın tutumuna bağlı olarak değişebilir. Genel olarak, babalık davaları ortalama 8 ila 12 ay içinde sonuçlanmaktadır. Ancak davalının DNA testi yaptırmayı reddetmesi veya delillerin eksik olması gibi durumlar, süreci uzatabilir.
Mahkemeler, yargı sürecini hızlandırmak adına tanıkların dinlenmesini ve DNA testlerinin kısa sürede tamamlanmasını teşvik eder. Tarafların hızlı hareket etmesi, sürecin daha kısa sürede tamamlanmasını sağlayabilir.
Mahkemelerin İş Yükü ve Süreci Uzatan Faktörler
Babalık davası sürecini uzatan en önemli faktörlerden biri mahkemelerin iş yüküdür. Yoğun mahkemelerde davaların görülmesi daha uzun sürebilir. Ayrıca, davalı babanın DNA testine katılmayı reddetmesi gibi durumlar, sürecin birkaç ay daha uzamasına neden olabilir.
Babalık davalarında hukuki temsilin etkili bir şekilde kullanılması, sürecin daha hızlı tamamlanmasını sağlar. Delillerin eksiksiz sunulması ve tanık beyanlarının güçlü olması, mahkemenin karar sürecini hızlandırabilir.
Babalık Davası Dilekçe Örneği
Babalık Davası Açmak İçin Örnek Dilekçe
Babalık davası açmak isteyen taraflar için dilekçenin eksiksiz hazırlanması önemlidir. Aşağıda, örnek bir babalık davası dilekçesi bulunmaktadır:
İstanbul Aile Mahkemesi’ne
Davacı: [Annenin veya çocuğun adı]
Davalı: [Baba olduğu iddia edilen kişinin adı]
Dava Konusu: Babalık davası ve iştirak nafakası talebi
Açıklamalar:
- Müvekkil, davalı ile evlilik dışı birliktelik yaşamış ve bu birliktelik sonucunda [Çocuğun adı] doğmuştur.
- Davalı, çocuğun babası olduğunu kabul etmemektedir.
- Çocuğun soybağının kurulması ve babalık ilişkisinin tespit edilmesi için dava açılmıştır.
Deliller: DNA testi, tanık beyanları, yazışmalar ve hastane kayıtları.
Netice ve Talep: Çocuğun babalık ilişkisinin tespiti, soybağının kurulması ve iştirak nafakasına hükmedilmesi talep edilmektedir.
Dilekçede Bulunması Gereken Unsurlar
Babalık davası dilekçesinde davacı ve davalının kimlik bilgileri, dava konusu, deliller ve talepler açıkça belirtilmelidir. Mahkemeye sunulan dilekçenin eksiksiz olması, davanın hızlı bir şekilde ilerlemesini sağlar.
Sıkça Sorulan Sorular
Babalık davasını kimler açabilir?
Babalık davasını anne veya çocuk açabilir. Çocuk ergin oluncaya kadar, anne veya mahkeme tarafından atanmış bir kayyım da bu davayı açabilir.
Babalık davası için DNA testi zorunlu mu?
Mahkeme sürecinde en güçlü ispat aracı DNA testidir. Baba DNA testine girmekten kaçınırsa, mahkeme bunu aleyhine değerlendirebilir.
Babalık davası ne kadar sürer?
Davanın süresi mahkemelerin iş yüküne bağlı olarak değişir. Genel olarak, 8 ila 12 ay arasında sonuçlanmaktadır.
Babalık davasında iştirak nafakası bağlanır mı?
Evet, babalık davası kabul edildiğinde mahkeme çocuğun bakım giderlerini karşılamak için babaya iştirak nafakası ödemesi yükümlülüğü getirebilir.
Babalık davası geriye dönük haklar sağlar mı?
Mahkeme kararıyla soybağı kurulduğunda, çocuk babasının mirasçısı olur ve geçmişe dönük olarak nafaka talep edebilir.
Baba, babalık davasında DNA testine girmek zorunda mı?
Mahkeme, davalı babanın DNA testi yaptırmasına karar verebilir. Eğer baba DNA testini reddederse, mahkeme bu durumu babalık iddiasını doğrulayan bir kanıt olarak değerlendirebilir.
Babalık davasında annenin tazminat talep etme hakkı var mı?
Evet, anne doğum giderleri ve hamilelik sürecinde yaptığı harcamaları talep edebilir. Ayrıca manevi tazminat da talep edebilir.
Babalık davası açmak için belirli bir süre var mı?
Anne için dava açma süresi doğumdan itibaren bir yıldır. Çocuk ise reşit olduktan sonra süresiz olarak bu davayı açabilir.
