1 Günlük Hizmet Tespit Davası

Ülkemizde son dönemde EYT konusunda çalışmaların yapıldığı bu dönemde önem arz eden konulardan bir tanesi de sigorta başlangıç tarihinin tespiti ile ilgili araştırmalardır. Bu yazımızda bir iş yerinde çalışmaya başlama ile sigortalılık başlangıcı arasındaki fark ve burada oluşan ihtilafın, hukuki yollarla nasıl giderilebileceği konusu ele alınacaktır. Diğer bir ifade ile ilk işe giriş tarihi tespiti, 1 günlük hizmet tespit davası, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davası gibi konular ele alınacaktır. Dolayısıyla sigorta başlangıç tarihinin tespiti davası yazımızın ana konusu olacaktır.

1 Günlük Sigorta Başlangıcının Tespiti Davası

“Sigorta başlangıç tarihinin tespiti davası” konusu, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) gibi konularda oldukça önemlidir. Bu tür davalarda, bireylerin sosyal güvenlik haklarını korumak ve emeklilik durumlarını belirlemek amacıyla sigorta başlangıç tarihlerinin doğru şekilde tespit edilmesi gerekmektedir.

Bu davalar kamu düzenini de ilgilendirdiğinden özenle yürütülmesi gereken davalardandır.

Sigorta başlangıç tarihinin tespiti davaları, genellikle aşağıdaki nedenlerle ortaya çıkabilir:

1. İşe Başlama Tarihi ile Sigortalılık Başlangıcı Arasındaki Fark: Kişi bir iş yerinde çalışmaya başladığında, işe başlama tarihi ile sigortalılık başlangıcı arasında bir zaman farkı olabilir. Bu fark, kişinin sigorta prim gün sayısını etkileyebilir ve emeklilik hakkını doğrudan etkileyebilir.
2. Eksik Prim Günleri: Sigorta primi ödeme durumlarına göre, kişinin prim gün sayısı eksik olarak kaydedilebilir veya sigortalılık başlangıcı geç kaydedilebilir. Bu da emeklilik hakkı üzerinde etkili olabilir.
3. Çeşitli İşveren Değişiklikleri: Kişi, farklı işverenlerde çalışmışsa ve sigorta tarihleri doğru şekilde kaydedilmemişse, bu durum emeklilik hakkını etkileyebilir.

Sigorta başlangıç tarihinin tespiti davasını açmadan önce aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:

1. İlgili Belgeleri Toplama: İşe başlama tarihinizi ve sigorta kayıtlarınızı kanıtlayabilecek belgeleri toplayın. İşe başlama bildirgesi, işyeri kayıtları, sigorta prim ödeme bildirimleri gibi belgeler bu süreçte önemlidir.
2. SGK ile İletişim: Öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile iletişime geçin ve sigorta başlangıç tarihinizin doğru kaydedilip kaydedilmediğini teyit edin.
3. Dava Açma Süreci: Eğer sigorta başlangıç tarihinizde hatalı kayıtlar olduğunu düşünüyorsanız, mahkemeye başvurarak sigorta başlangıç tarihinin tespiti davası açabilirsiniz. Bu tür davaları açarken avukattan destek almanız önemlidir.
4. Kanıtları Sunma: Davada, işe başlama tarihinizi ve sigorta tarihlerinizi kanıtlayan belgeleri sunarak durumunuzu açıklayın.
5. Dava Sonucu: Mahkeme, sunulan delilleri değerlendirerek karar verir. Eğer haksız yere eksik günleriniz varsa veya sigorta başlangıcınız yanlış kaydedilmişse, mahkeme bu konuda düzeltme yapabilir.

Sonuç olarak, sigorta başlangıç tarihinin tespiti davası, emeklilik hakları ve sosyal güvenlik konularında önemli bir role sahiptir. Bu tür davalarda, doğru ve eksiksiz belgeleri toplamak, SGK ile iletişime geçmek ve gerektiğinde uzman bir avukattan destek almak önemlidir.

Bu makalemizi beğendiyseniz daha önce yazmış olduğumuz iş kazası davası başlıklı makalemizi de okuyabilirsiniz.

Sigortalılığın Bildirilmesi

Sigortalılığın bildirilmesi, bir çalışanın veya sigortalının işe başlama tarihini ve sigorta kapsamına girişini resmi bir şekilde ilgili kuruma bildirmeyi ifade eder. Sigortalılığın bildirilmesi, bir kişinin sosyal güvenlik sistemine dahil edilmesi ve sigorta haklarından yararlanabilmesi için gereklidir. İşverenlerin ve çalışanların bu süreci doğru ve eksiksiz şekilde yerine getirmesi hem işçinin hem de devletin sosyal güvenlik haklarının korunmasına yardımcı olur.

Bu süreç işverenlerin, yeni bir çalışanı işe aldıklarında, işe başlama bildirgesi adı verilen belgeyi doldurarak ilgili sosyal güvenlik kurumuna göndermeleri ile başlar.

İşe Başlama Bildirgesi (İBAN Formu): İşverenler, yeni bir çalışanı işe aldıklarında, işe başlama bildirgesi adı verilen belgeyi doldurarak ilgili sosyal güvenlik kurumuna gönderirler. Bu belgede çalışanın kimlik bilgileri, işe başlama tarihi, işyeri bilgileri gibi bilgiler yer alır. İşe başlama bildirgesi, işverenin çalışanını sigortalılığının başlangıcında sisteme kaydettirdiği önemli bir adımdır.

Sigortalılığın bildirilmesi bakımından aşağıdaki unsurlara dikkat edilmelidir:

1. Prim Bildirimleri: İşverenler, çalışanların sigorta primlerini düzenli olarak ödemekle yükümlüdürler. Bu prim ödemeleri, genellikle aylık veya üç aylık dönemlerde ilgili kuruma bildirilir. Bu süreçte işveren, çalışanın sigortalılığının devam ettiğini gösteren belgeleri düzenler ve prim ödemelerini gerçekleştirir.
2. Çalışanın Sorumluluğu: Çalışanlar da işe başlama tarihlerini doğrulamak ve gerektiğinde ilgili bilgileri sağlamakla yükümlüdürler. Özellikle yeni bir işe girdiklerinde işverene doğru ve eksiksiz bilgi vermek, sigortalılığın düzgün bir şekilde kaydedilmesi için önemlidir.
3. Eksik veya Yanlış Kayıtların Düzeltimi: Eğer sigortalılık kayıtlarında eksiklik veya yanlışlık olduğunu düşünüyorsanız, işvereninizle iletişime geçerek durumu düzeltmelerini isteyebilirsiniz. Gerektiğinde sosyal güvenlik kurumuna başvurarak durumu düzeltmelerini sağlayabilirsiniz.
4. Gerçek ve Fiili Çalışma: Sigortalılığın değerlendirilmesinde, sadece bir hizmet sözleşmesinin varlığı yeterli değildir. Gerçek ve fiili çalışmanın varlığı da gereklidir. Sözleşme olmasına rağmen, çalışmanın gerçekleşmediği durumlarda sigortalılık söz konusu olmayabilir.

1. Sigortalılığın Sonlandırılması: Çalışanın işten ayrılması durumunda da işveren tarafından sigortalılığın sonlandırılması gerekmektedir. Bu işlem de ilgili belgelerle ve bildirimlerle gerçekleştirilir.
2. İspat Yükümlülüğü: Sigortalılık durumunun belirlenmesi için gerekli belgeleri ve delilleri sunma yükümlülüğü hem işveren hem de çalışan için geçerlidir. Davanın tarafı olan her iki taraf da sigortalılık durumunu kanıtlamak üzere yazılı belgeler ve tanık ifadeleri sunabilir.
3. Re’sen Araştırma İlkesi: Sigortalılık tespit davalarında, mahkeme tarafından re’sen araştırma ilkesi uygulanabilir. Bu, mahkemenin davayı daha etkili bir şekilde incelemesi ve gerekirse taraflardan bağımsız olarak delil toplaması anlamına gelir.
4. Yasa ve İçtihatlar: Sosyal güvenlik hukukunun temelini oluşturan kanunlar ve Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları, sigortalılık durumunun belirlenmesinde önemli bir rehber olarak kullanılır.

Sigortalılığın doğru ve eksiksiz şekilde bildirilmesi, hem çalışanın sosyal güvenlik haklarını korumak hem de ilgili kurumların düzgün bir şekilde kayıt tutmasını sağlamak açısından önemlidir. İşveren ve çalışanın iş birliği ile bu sürecin düzgün şekilde yürütülmesi, gelecekteki emeklilik ve diğer sosyal güvenlik hakları açısından büyük önem taşır.

Sigortalılık Başlangıç Tarihi

Sigortalılık başlangıç tarihi, bir bireyin sosyal güvenlik sistemi kapsamına giriş tarihini ifade eder. Bu tarih, çalışanın sigorta primlerinin ödenmeye başladığı ve sosyal güvenlik haklarına sahip olduğu tarihtir. Sigortalılık başlangıç tarihi, emeklilik, sağlık hizmetleri ve diğer sosyal güvenlik hakları için belirleyici bir faktördür.

Sigortalılık başlangıç tarihi, genellikle aşağıdaki durumlarla ilişkilendirilebilir:

1. İşe Başlama Tarihi: Çoğu durumda, bir çalışanın sigortalılık başlangıcı, işe başladığı tarihtir. İşveren, yeni bir çalışanı işe aldığında, işe başlama bildirgesi aracılığıyla sigortalılık başlangıç tarihini sosyal güvenlik kurumuna bildirir.
2. Sigorta Primlerinin Ödenmeye Başlandığı Tarih: Sigorta primlerinin ödemesi, genellikle sigortalılık başlangıcı anlamına gelir. Sigorta primlerinin ödemesiyle birlikte, çalışan sosyal güvenlik haklarına sahip olur.
3. Kamu Kurumları ve Kuruluşlar: Kamu sektöründe çalışanlar için sigortalılık başlangıcı, göreve başlama tarihine bağlı olarak belirlenebilir. Kamu kurumları, çalışanların sigorta başlangıç tarihini resmi olarak kaydeder.

Sigortalılık başlangıç tarihi, kişinin emeklilik hakkını belirlemede ve sosyal güvenlik haklarından yararlanmada kritik bir faktördür. Doğru tarihin kaydedilmesi, çalışanın gelecekteki emeklilik maaşı, sağlık hizmetleri ve diğer sosyal güvenlik avantajlarını etkiler. Yanlış veya eksik kayıtların düzeltilmesi, gerektiğinde mahkeme yoluyla da sağlanabilir.

Sigortalılık Başlangıç Tarihinin Tespiti Davasında Kuruma Başvuru Şartı Var mıdır? 

Kanun, hizmet tespiti davasındaki gibi sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davasında da Kuruma başvuru şartı aranmadığına dair açık bir hüküm getirmemiştir. Uygulamada ise Kuruma başvuru şartının bu dava türünde aranıp aranmayacağı konusunda çelişkili kararlar bulunmaktadır.

Bu makalemiz ile birlikte işe iade davası konulu makalemizi de okuyabilirsiniz.

Sigorta Başlangıcının Tespiti Davası İçin İzlenecek Adımlar:

1 Başvuru Formunu Doldurun: Sosyal güvenlik kurumunun web sitesinde veya şubesinde bulunan başvuru formunu doldurun. Bu form, sigorta tarihi tespit davası için resmi bir başvurudur.

2 Belgeleri Ekleme: Başvuru formunu doldururken, sigorta tarihini doğrulayan belgeleri (işe başlama bildirgeleri, iş sözleşmeleri, ücret bordroları vb.) eklemeyi unutmayın. İşe başlama bildirgeleri, çalışma sözleşmeleri, ücret bordroları, sigorta prim ödeme belgeleri gibi dokümanlar davayı desteklemek amacıyla sunulabilir.

3. Başvurunuzu İncelenmesi İçin Kuruma Gönderin: Başvuru formunuzu ve ek belgelerinizi sosyal güvenlik kurumuna ileterek incelemelerini bekleyin.

4. Gerekirse İfade Verin: Sosyal güvenlik kurumu, başvurunuz üzerine sizden ek bilgi veya ifade isteyebilir.

5. Mahkemeye Başvurun: Eğer kurum başvurusu sonucunda sorun çözülmezse veya kabul edilmezse, mahkemeye başvurmayı düşünebilirsiniz. Bu noktada bir avukattan hukuki destek almanız önerilir.

5. Mahkeme Süreci: Davanın mahkeme süreci, delillerin sunulması, tanık ifadelerinin alınması ve tarafların savunmalarının dinlenmesi gibi aşamalardan oluşur. Mahkeme, sunulan delilleri değerlendirerek nihai kararı verir.

6. Mahkeme Kararı: Mahkeme, tarafların sunduğu delillere ve yasalara dayanarak sigortalılık başlangıç tarihini belirler.

Hukuki Danışmanlık: Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davası karmaşık bir konu olabilir. Bir avukattan hukuki danışmanlık almak, davayı en iyi şekilde hazırlamanıza ve yönetmenize yardımcı olabilir.

Davada İspat Yükü

“Sigorta tarihi tespit davası” gibi davalarda, ispat yükümlülüğü tarafınıza veya davalı tarafa, yani davayı açan veya karşı taraf olan kişi veya kuruma düşebilir. İspat yükümlülüğü, davayı açan tarafın, iddialarını veya taleplerini kanıtlama sorumluluğunu ifade eder. İspat yükü, ülkeden ülkeye ve durumdan duruma farklılık gösterebilir.

Davada ispat yükünün kimde olduğuna ve ne şekilde kanıtlar sunulması gerektiğine dair bazı genel örnekler şunlar olabilir:

1. Sigorta Başlangıç Tarihinin Davacı Tarafından İspatı: Sigorta tarihi tespit davasını açan taraf, işe başlama tarihini, sigorta tarihini ve bu tarihleri destekleyen belgeleri sunarak ispatlamalıdır. İşe başlama bildirgeleri, iş sözleşmeleri, ücret bordroları gibi belgeler bu amacı desteklemek için kullanılabilir.
2. Sigorta Başlangıç Tarihinin Davalı Tarafından İspatı: Karşı taraf, yani davalı, sigorta başlangıç tarihini farklı bir şekilde savunuyorsa, bunu kanıtlamak zorundadır. Eğer davalı, farklı bir işe başlama tarihi veya sigorta tarihi iddiasında bulunuyorsa, bu iddiayı destekleyen delilleri sunmalıdır.
3. Re’sen Araştırma: Mahkeme, davanın niteliğine ve delillerin durumuna göre, re’sen araştırma ilkesini uygulayabilir. Yani mahkeme, kendi inisiyatifiyle delil toplama ve araştırma yapabilir.
4. Yargıtay İçtihatlarına Dayanma: Taraflar, benzer davaların sonuçlarını referans alarak argümanlarını destekleyebilir.

Hak Düşürücü Süre

“Hak düşürücü süre” bir hakkın veya davanın belirli bir süre içinde kullanılması gereken süreyi ifade eder. Eğer bu süre içinde hak veya dava kullanılmazsa, ilgili kişi veya taraf bu haktan veya davadan yararlanma hakkını kaybedebilir. Hak düşürücü süre, genellikle kanuni düzenlemelerle belirlenir ve farklı türde davalar veya haklar için farklı olabilir.

Sigorta tarihi tespit davası gibi davalarda da hak düşürücü süreler önemli bir rol oynar. Bu süreler, davanın açılması veya başvurunun yapılması için tanınan süreyi ifade eder. Eğer bu süre içinde dava açılmaz veya başvuru yapılmazsa, hak kaybedilebilir.

Hak düşürücü süreler hakkında dikkate almanız gereken bazı temel noktalar şunlar olabilir:

1. Sürenin Başlangıcı: Hak düşürücü süre, genellikle belirli bir olayın meydana geldiği tarihten itibaren başlar. Örneğin, işe başlama tarihinden itibaren belirli bir süre içinde sigorta tarihi tespit davası açmanız gerekebilir.
2. Sürenin Uzatılması: Bazen hak düşürücü süreler, belirli koşullar altında uzatılabilir. Örneğin, belirli bir süre içinde dava açılması gereken bir durumda, tarafların ihtiyaten tedbir talebi veya uzlaşma süreci nedeniyle süre uzatılabilir.
3. Hukuki Danışmanlık: Hak düşürücü sürelerin hesaplanması ve nasıl işlediği konusunda hukuki danışmanlık almak önemlidir. Bir avukat, sizin için en uygun süreleri belirleyebilir ve sürelerin dolmaması için gerekli adımları atmanıza yardımcı olabilir.

Zamanında İşlem Yapma: Hak düşürücü süreler konusunda dikkatli olmak ve zamanında gereken işlemleri yapmak, haklarınızı korumak açısından kritik öneme sahiptir.

Sonuç

1 günlük hizmet tespiti davası EYT açısından son günlerde önem arz eden konulardan birisi olmuştur. Ancak hukuki olarak bu konuda yola çıkmak karmaşık prosedürler çerçevesinde kişiyi zorlayabilir. Bu anlamda konusunda uzman bir avukat desteği ile yola çıkmak her zaman lehinize olacaktır.

Emef Hukuk iş hukuku konusunda 20 yıla varan tecrübesi ile hizmet vermektedir. Genel olarak iş hukuku avukatı anlamında müvekkilleri için en uygun çalışmayı yürütmekte ve sonuçlarını da almaktadır.