yürütmenin durdurulması

Yürütmenin Durdurulması

Yürütmenin durdurulması, hukuki bir terim olup bir davada verilen kararın ya da uygulanacak olan bir işlem veya eylemin geçici olarak durdurulması anlamına gelir. Bu durum, çeşitli hukuki süreçlerde geçerli olabilir. İptal davalarında, yürütmenin durdurulması, davayı açan tarafın haklı olduğu ve işlemin ya da kararın uygulanmasının beklenen sonuçlarına zarar vermemesi için talep edilebilir.

Yürütmenin Durdurulması Nedir?

Yürütmenin durdurulması nedir? Yürütmenin durdurulması; idari yargıda açılan iptal davalarında mahkemenin verdiği geçici bir tedbir kararıdır. Bu karar, davacının idari işlemin uygulanmasının beklenen sonuçlarına zarar vermesi durumunda veya dava süreci boyunca telafisi güç veya imkânsız zararların doğabileceği hallerde, davanın lehine olan tarafın talebi üzerine verilir.

İptal Davalarında Yürütmenin Durdurulması

İptal davası, daha önce verilen bir işlem, karar veya yönetmelik gibi kamu kurumları veya yetkilileri tarafından alınan bir kararın geçersiz kılınması için açılır. Yürütmenin durdurulması, iptal davası sürecindeki mahkeme kararının henüz kesinleşmediği ve uygulanmasının bazı ciddi sonuçlar doğurabileceği durumlarda geçici bir tedbir olarak kullanılır.

Yürütmenin durdurulması, mahkemeden dava süresince veya sonuçlanana kadar, uygulanacak işlem, karar veya yönetmelikle ilgili olarak belirli bir süreliğine geçici bir tedbir almasını talep eden tarafın lehine verilebilir. Mahkeme, yürütmenin durdurulmasına karar verirken, davanın ciddiyetini, zararın boyutunu ve diğer ilgili faktörleri göz önünde bulundurur.

Ancak, yürütmenin durdurulması, her dava için otomatik olarak verilen bir karar değildir. İptal davalarında yürütmenin durdurulması talebi, mahkeme tarafından değerlendirilir ve hukuki nedenlerle desteklenmelidir. Mahkeme, talebin yerinde olduğuna karar verirse, yürütmenin durdurulması kararı verilir ve işlem ya da karar geçici olarak durdurulur.

Özetle, yürütmenin durdurulması, iptal davalarında verilen bir tedbirdir ve dava sonuçlanana kadar ya da mahkeme tarafından farklı bir karar alınıncaya kadar uygulamanın geçici olarak durdurulmasını sağlar. Bu, davanın haklılığını ve işlemin ya da kararın uygulanmasının beklenen sonuçlarını korumak için kullanılan önemli bir hukuki adımdır.

İdari Yargıda İptal Davaları

İdari yargıda iptal davaları, kamu idarelerinin veya kamu kurumlarının işlemleri, kararları veya yönetmeliklerinin yargı mercileri tarafından geçersiz kılınması için açılan davalardır. İdari yargı, devletin idari işlemleri ve faaliyetleriyle ilgili uyuşmazlıkları çözen ve idari eylemleri denetleyen bir yargı koludur.

İptal davaları, kamu idaresinin yaptığı bir işlem veya verdiği bir karara karşı, bu işlemin veya kararın hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açılır. İdari işlemler, kamu hukuku alanında yer alan ve kişilere, şirketlere veya diğer kurumlara yönelik devlet tarafından yapılan eylem ve düzenlemeleri ifade eder. Bunlar, kişilere yönelik olumlu veya olumsuz kararlar, izinler, cezalar, vergi kararları, ihaleler ve lisanslar gibi çeşitli işlemleri içerebilir.

İptal davaları, idari yargı mahkemelerinde açılır ve davacı, davayı açarken işlemin veya kararın neden hukuka aykırı olduğunu ve iptal edilmesi gerektiğini belirtmelidir. Davacı, işlemin veya kararın kendisine veya kamu yararına zarar verdiğini veya hukuka aykırı olduğunu kanıtlamak zorundadır.

İdari yargıda iptal davaları, idari mahkemelerde görülür ve kararı da bu mahkemeler verir. İdari yargıdaki mahkemeler, idari işlemleri ve kamu kurumlarının faaliyetlerini yargılarken, hukuka uygunluk ve hakkaniyet ilkelerini dikkate alır.

İptal davalarında, eğer mahkeme tarafından hukuka aykırılık tespit edilirse, işlem, karar veya yönetmelik iptal edilebilir ve yürürlükten kaldırılabilir. Ancak, her iptal davası sonucunda iptal kararı verilmez. Mahkeme, davayı açan tarafın iddialarını ve delillerini değerlendirerek, iptal talebini kabul veya reddedebilir.

Özetle, idari yargıda iptal davaları, kamu idaresinin işlemleri veya kararlarına karşı hukuka aykırılık iddiasıyla açılan davalardır ve idari yargı mahkemeleri tarafından görülür. Bu tür davalarda mahkeme, işlemin veya kararın hukuka uygunluğunu denetler ve varsa hukuka aykırılığı tespit ederek iptal kararı verebilir.

İdare hukuku konusunda daha önce yazmış olduğumuz görevden uzaklaştırma ve hak arama yolları başlıklı makalemizi de okuyabilirsiniz.

İdari Yargıda Tam Yargı Davası Nedir?

İdari yargıda tam yargı davası nedir? Tam yargı davası kamu idaresinin veya kamu kurumlarının haksız veya hukuka aykırı eylemleri sonucunda doğan zararların tazmini için açılan davalardır. Yani, kişiler veya kurumlar, kamu idaresinin yaptığı bir eylem veya işlem nedeniyle zarar gördüklerini düşünüyorlarsa, bu zararlarının tazmin edilmesi amacıyla idari yargıda dava açabilirler.

Tam yargı davalarında, davacı taraf, kamu idaresinin veya kamu kurumunun haksız eyleminin veya hukuka aykırı bir işleminin neden olduğu zararı ispat etmekle yükümlüdür. Davacı, mahkemeye, kamu idaresinin eylemi nedeniyle maddi veya manevi zararlarının olduğunu, bu zararların kamu idaresinin haksız veya hukuka aykırı eyleminden kaynaklandığını ve bu zararların miktarını belgeleyerek kanıtlamalıdır.

Tam yargı davaları, idari yargıda hukuka uygunluk denetimi yapmak yerine, kamu idaresinin eylemleri sonucunda zarar gören kişilerin zararlarını tazmin etmeyi amaçlar. Bu tür davalar, kamu idaresi tarafından yapılan hatalı kararlar, keyfi uygulamalar, eksik veya hatalı işlemler ve kamu hizmetlerinin yürütülmesinde meydana gelen kusurlar gibi durumlar nedeniyle açılabilir.

Davacı, tam yargı davasında, kamu idaresinin eyleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zararın bu eylemden kaynaklandığını ve zararın tazmini gerektiğini belirten deliller sunar. Mahkeme, sunulan delilleri değerlendirerek tarafların iddialarını inceler ve eğer davacının lehine ise tazminatın miktarını belirleyerek davanın kabulüne karar verebilir.

Özetle, idari yargıda tam yargı davaları, kamu idaresinin veya kamu kurumlarının haksız veya hukuka aykırı eylemleri sonucunda doğan zararların tazmini amacıyla açılan davalardır. Davacı, kamu idaresinin eyleminin zarara neden olduğunu ve zararın miktarını kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkeme, delilleri değerlendirerek tazminatın verilip verilmeyeceğine ve gerekliyse tazminat miktarına karar verir.

Emef Hukuk olarak daha önce yazmış olduğumuz makul sürede yargılanma hakkı makalemizi idare hukuku kapsamında okuyabilirsiniz.

Türk Hukukunda Yürütmenin Durdurulması Kararı Nedir?

Türk Hukuku\’nda yürütmenin durdurulması kararı, idari yargıda açılan iptal davalarında mahkemenin verdiği geçici bir tedbir kararıdır. Bu karar, davacının idari işlemin uygulanmasının beklenen sonuçlarına zarar vermesi durumunda veya dava süreci boyunca telafisi güç veya imkânsız zararların doğabileceği hallerde, davanın lehine olan tarafın talebi üzerine verilir.

Yürütmenin durdurulması kararı, davanın açıldığı idari mahkeme tarafından verilir. İptal davalarında, davacı taraf mahkemeden, işlem veya kararın uygulanmasının durdurulmasını ve hukuksal sürecin sona erene kadar geçici olarak yürütmenin durdurulması kararı verilmesini talep eder. Bu şekilde, dava sonuçlanana kadar işlem veya kararın etkilerinin ortadan kaldırılması veya azaltılması amaçlanır.

Yürütmenin durdurulması kararı, iptal davasının sonucunu etkilemez. Yani, mahkeme yürütmenin durdurulması kararı verdiği için dava sonucunda işlem veya kararın iptal edileceği anlamına gelmez. Yürütmenin durdurulması, sadece davayı açan tarafın lehine, dava süreci boyunca işlem veya kararın uygulanmasının engellenmesi için alınan geçici bir tedbirdir.

Ancak, yürütmenin durdurulması kararı verilirken mahkeme, davanın ciddiyeti, zararın boyutu, kamu yararı gibi faktörleri göz önünde bulundurarak dikkatli bir değerlendirme yapar. Yürütmenin durdurulması talebi, mahkeme tarafından hukuki dayanağı olmayan veya makul olmayan durumlarda reddedilebilir.

Özetle, Türk Hukuku\’nda yürütmenin durdurulması kararı, idari yargıda açılan iptal davalarında, dava süreci boyunca işlem veya kararın geçici olarak durdurulması için alınan geçici bir tedbirdir. Bu karar, davanın lehine olan tarafın talebi ve mahkemenin değerlendirmesi sonucunda verilir ve davanın sonucunu etkilemez, sadece geçici olarak uygulamayı durdurur.

Yürütmenin Durdurulması Kararının Şartları Nelerdir?

Yürütmenin durdurulması kararının şartları şunlardır;

  • İdari işlem veya eylemden kaynaklanan zararın telafisi güç veya imkânsız olmalıdır,
  • İlgili işlem veya eylemin hukuka aykırı olduğunun açık olması,
  • Dava açma süresi içinde yargı yoluna başvurulmuş olmalıdır,
  • Kamu yararı ve üçüncü kişilerin hakları gözetilmelidir

Şimdi İdari Yargılama Usulü Kanunu\’nda (İYUK) yürütmenin durdurulması kararının şartlarını başlıklar halinde açıklayalım. İYUK\’a göre, yürütmenin durdurulması kararı alınabilmesi için gerekli şartlar;

İdari işlem veya eylemden kaynaklanan zararın telafisi güç veya imkânsız olmalıdır: Yürütmenin durdurulması kararı, davacının zararının geçici olarak giderilmesini veya telafisini güvence altına almak için verilir. Zararın kolayca giderilebilir olduğu durumlarda yürütmenin durdurulması kararı verilmez.

İlgili işlem veya eylemin hukuka aykırı olduğunun açık olması: Yürütmenin durdurulması kararı, davacının açtığı iptal davasının ciddi bir ihtimalle başarılı olacağına dair yargısal ön inceleme sonucunda verilir. Mahkeme, işlem veya eylemin hukuka uygun olduğu yönünde ciddi kuşkular varsa yürütmenin durdurulması kararı vermez.

Dava açma süresi içinde yargı yoluna başvurulmuş olmalıdır: Yürütmenin durdurulması kararı, dava açma süresi içinde yargı yoluna başvuran davacılar için verilebilir. Davacının dava süresini geçirdikten sonra yürütmenin durdurulması talebi kabul edilmez.

Kamu yararı ve üçüncü kişilerin hakları gözetilmelidir: Yürütmenin durdurulması kararı verilirken kamu yararı ve üçüncü kişilerin hakları da gözetilmelidir. Yürütmenin durdurulması talebi, diğer kişilerin haklarını ciddi şekilde etkileyecekse veya kamu yararını ağır şekilde zarara uğratacaksa reddedilebilir.

Yürütmenin durdurulması kararı, davacının lehine olacak şekilde verilir ve işlem veya eylemin uygulanmasını geçici olarak durdurur. Bu kararın verilmesi, mahkeme tarafından yapılan bir takdir kararıdır ve davacının talebinin ve davanın niteliğine göre değişebilir. Yürütmenin durdurulması kararı verildiğinde, dava sonuçlanana kadar işlem veya eylem geçici olarak etkisiz hale getirilmiş olur.

Konu ile ilgili olarak daha önceden yazmış olduğumuzu Mülakat iptal davası başlıklı yazımızı bu bölümden okuyabilirsiniz.

İyuk’a Göre Yürütmenin Durdurulmasının Talep Edilmesi

İdari Yargılama Usulü Kanunu‘na (İYUK) göre, yürütmenin durdurulması, idari işlem veya eylemden doğan zararın telafisi güç veya imkânsız olduğu durumlarda ve davanın lehine olan tarafın talebi üzerine mümkündür. İYUK\’a göre yürütmenin durdurulmasının talep edilmesi süreci şu şekildedir:

Dava açma süreci: Yürütmenin durdurulması, iptal davası açılmadan önce başvurulacak bir tedbir değildir. İlk olarak, davacının idari işlem veya eylemden doğan zararın telafisi için iptal davası açması gerekmektedir.

Yargı yoluna başvuru: İptal davası açıldıktan sonra, davacı tarafından yürütmenin durdurulması talebi yapılabilir. Talep, idari yargı merciine yapılacak bir dilekçe veya belgeyle mahkemeye sunulur.

Talep gerekçesi: Yürütmenin durdurulması talebi, işlem veya eylemden doğan zararın telafisi güç veya imkânsız olduğu, işlem veya eylemin açıkça hukuka aykırı olduğu ve davanın lehine ciddi ihtimalle sonuçlanacağı iddialarıyla gerekçelendirilmelidir.

Yargısal ön inceleme: Mahkeme, yürütmenin durdurulması talebini inceleyerek davanın lehine ciddi ihtimalle sonuçlanıp sonuçlanmadığına karar verir. İşlem veya eylemin hukuka uygun olup olmadığı, dava süreci boyunca zararın boyutu ve diğer ilgili unsurlar dikkate alınır.

İlgili taraf ve üçüncü kişilere bildirim: Yürütmenin durdurulması talebi, dava açılan kamu idaresine veya ilgili taraflara ve etkilenebilecek üçüncü kişilere bildirilir. Bu kişilere, yürütmenin durdurulması talebine itiraz etme hakkı tanınır.

Karar verme süreci: Mahkeme, talep ve itirazları değerlendirerek yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararını verir. Karar, dava sürecinin ve tarafların durumuna göre çeşitli koşullar ve tedbirler içerebilir.

Özetle, yürütmenin durdurulması talebi, iptal davası açıldıktan sonra dava lehine ciddi ihtimalle sonuçlanacak ve zararın telafisi güç veya imkânsız olacak şekilde gerekçelendirilerek idari yargı merciine yapılır. Mahkeme, talebi ve itirazları dikkate alarak yürütmenin durdurulması kararını verir ve dava sürecinde işlem veya eylemin geçici olarak durdurulmasını sağlar.

İyuk’a Göre Yürütmeni Durdurulmasına Ne Zaman Karar Verilir?

İdari Yargılama Usulü Kanunu\’na (İYUK) göre yürütmenin durdurulmasına, dava süreci boyunca işlem veya eylemin uygulanmasının beklenen sonuçlarına zarar vermesi durumunda veya davanın lehine olan tarafın talebi üzerine karar verilir. Yürütmenin durdurulmasına dair bazı durumlar ve koşullar şu şekildedir:

Zararın telafisi güç veya imkânsız olduğu durumlar: İşlem veya eylemin uygulanması durumunda, davacının zararı telafi edilmesi güç veya imkansızsa, yani zarar geri döndürülemez bir nitelik taşıyorsa, yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir. Örneğin, bir mülkün yıkılması durumunda, yıkımın geri döndürülemez zararlara yol açabileceği düşünülerek yürütmenin durdurulması talebi kabul edilebilir.

Hukuka aykırılığın açık olduğu durumlar: İşlem veya eylemin hukuka açıkça aykırı olduğu durumlarda, yürütmenin durdurulması talebi değerlendirilebilir. Davacı, mahkemeye, işlemin veya eylemin hukuka aykırı olduğunu belgeleyerek ve gerekçelendirerek talepte bulunmalıdır.

Davanın lehine ciddi ihtimalle sonuçlanacağı durumlar: İptal davasının lehine ciddi ihtimalle sonuçlanacağı düşünülen durumlarda yürütmenin durdurulması talebi değerlendirilebilir. Mahkeme, davayı açan tarafın iddialarını ve delillerini değerlendirerek bu ihtimali göz önünde bulunduracaktır.

Kamu yararı ve üçüncü kişilerin hakları: Yürütmenin durdurulması talebi, kamu yararını veya üçüncü kişilerin haklarını ağır şekilde zarara uğratacaksa, mahkeme bu durumu da dikkate alacaktır. Kamu yararı veya üçüncü kişilerin hakları ciddi şekilde etkilenecekse, yürütmenin durdurulması talebi reddedilebilir.

Yukarıda belirtilen durumlara uygun olarak, yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi durumunda, mahkeme, işlem veya eylemin etkilerini geçici olarak durdurarak dava sürecini bekleyecektir. Ancak, her dava için yürütmenin durdurulması kararı otomatik olarak verilen bir karar değildir. Mahkeme, her dava için ayrı ayrı talepleri değerlendirerek kararını verir.

İyuk Yürütmenin Durdurulması (Yd) Kararına İtiraz

İdari Yargılama Usulü Kanunu\’na (İYUK) göre, yürütmenin durdurulması (YD) kararına, yürütmenin durdurulması talebinde bulunan taraf veya ilgililer itiraz edebilir. İtiraz süreci şu şekilde işler:

Yürütmenin Durdurulması Kararına İtiraz Süresi: Yürütmenin durdurulması kararı verildiğinde, taraf veya ilgililere kararın tebliği yapılır. İtiraz süresi, kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren on gün olarak belirlenmiştir. İtiraz süresi içinde itiraz yapılmazsa, yürütmenin durdurulması kararı kesinleşir ve uygulanır.

İtiraz Dilekçesi: YD kararına itiraz edecek taraf veya ilgililer, itiraz dilekçesi hazırlarlar. Bu dilekçede, itiraz eden tarafın gerekçeleri ve YD kararının neden hatalı veya hukuka uygun olmadığı belirtilmelidir.

İtirazın Mahkemeye Sunulması: İtiraz dilekçesi, İYUK’ta belirtilen usul ve esaslara göre, kararı veren idari mahkemeye sunulmalıdır.

İtirazın Değerlendirilmesi: İtiraz dilekçesi, idari mahkeme tarafından değerlendirilir. Mahkeme, itirazı inceleyerek YD kararını uygun görür veya reddeder. YD kararının iptal edilmesi durumunda, yürütmenin durdurulması talebi reddedilmiş olur ve işlem veya eylem uygulanmaya devam eder.

İtiraz Sonucu: İdari mahkeme, itirazı kabul ederse, YD kararının iptal edilmesine ve işlem veya eylemin uygulanmasına devam edilmesine karar verebilir. İtiraz reddedilirse, YD kararı kesinleşir ve işlem veya eylem, dava süreci boyunca durdurulmaya devam eder.

İtiraz sürecinde, mahkeme, itirazın gerekçelerini ve iddialarını değerlendirerek uygun kararı verir. İtirazın sonucuna göre, YD kararı iptal edilebilir veya kesinleşerek uygulanmaya devam edebilir. İtirazın kabul edilmesi durumunda, işlem veya eylem, dava sonuçlanana kadar geçici olarak durdurulmaya devam eder.

İtiraz Süreci

İYUK Madde 27/7, Yürütmenin Durdurulması (YD) kararına karşı yapılan itirazın yer aldığı maddedir. İtiraz süreci şu şekildedir:

İYUK Madde 27/7’ye göre, yürütmenin durdurulması kararına itiraz, kararın taraf ve ilgililere tebliğinden itibaren on gün içinde yapılmalıdır.

İtiraz, kararı veren idari mahkemeye sunulur ve itiraz dilekçesinde, itiraz eden tarafın gerekçeleri açıkça belirtilmelidir.

İtirazı değerlendiren idari mahkeme, itirazı inceler ve Yürütmenin Durdurulması (YD) kararını uygun görür veya reddeder. İtirazın kabul edilmesi durumunda, YD kararı iptal edilir ve işlem veya eylem uygulanmaya devam eder. İtiraz reddedilirse, YD kararı kesinleşir ve işlem veya eylem, dava süreci boyunca durdurulmaya devam eder.

İYUK Madde 27/7 uyarınca yapılan itiraz, yargı sürecinde YD kararına karşı ilgili tarafın hakkını kullanabilmesini ve kararın hatalı olup olmadığının değerlendirilmesini sağlar.

Yürütmenin Durdurulması Kararının Sonuçları

Yürütmenin durdurulması kararının verilmesi, davanın lehine olan tarafın talebi üzerine ve belirli şartların gerçekleşmesi durumunda geçici bir tedbir olarak alınır. Yürütmenin durdurulması kararının sonuçları şu şekildedir:

İşlem veya eylem geçici olarak durdurulur: Yürütmenin durdurulması kararı, işlem veya eylemin dava süreci boyunca geçici olarak uygulanmasını engeller. Bu, işlem veya eylemin dava sonuçlanana kadar etkisiz hale getirilmesi anlamına gelir.

Zararın önlenmesi veya azaltılması: YD kararı, davacının idari işlem veya eylemden doğan zararının dava süreci boyunca önlenmesini veya azaltılmasını sağlar. Eğer işlem veya eylem, davacıya telafi edilemez zararlar vereceği düşünülüyorsa, YD kararı zararın önlenmesine yönelik bir tedbir olarak alınır.

Dava sürecine etki eder: Yürütmenin durdurulması kararı, dava sürecinin devam ettiği sürece geçerlidir. Yani, dava sona erene kadar işlem veya eylem etkisiz hale getirilir. Bu sayede, dava süreci adil bir şekilde yürütülebilir.

Kararın kesinleşmesi ve iptali: YD kararı, kesinleşen bir karar değildir. YD kararı, sadece dava süreci boyunca işlem veya eylemin uygulanmasını geçici olarak durdurur. Dava sonucunda mahkeme, işlem veya eylemin hukuka uygunluğuna karar verebilir ve YD kararını iptal edebilir veya devam ettirebilir.

Yürütmenin durdurulması kararının sonucu, dava süreci ve mahkemenin kararıyla belirlenir. Kararın amacı, davacının idari işlem veya eylemden doğacak zararını önlemek veya azaltmaktır. Ancak, her dava için otomatik olarak YD kararı verilmez. Mahkeme, davayı ve tarafların argümanlarını dikkate alarak YD kararını verir ve hukuka uygunluğu ve adaleti göz önünde bulundurur.

Yürütmenin Durdurulması Kararı Verilemeyecek Durumlar

İdari Yargılama Usulü Kanunu’na (İYUK) göre, yürütmenin durdurulması kararı verilemeyecek durumlar da bulunmaktadır. İYUK Madde 27’de yer alan bu durumlar şunlardır:

Kanunla yürütmenin durdurulması yasağı bulunan haller: Kanunda belirli işlem veya eylemlere yönelik olarak yürütmenin durdurulmasının yasaklandığı hallerde, mahkeme yürütmenin durdurulması kararı veremez.

Kanunun açıkça istisna getirdiği haller: Kanun, belirli işlem veya eylemler için yürütmenin durdurulmasını açıkça istisna getirmişse, mahkeme bu işlemlere yönelik yürütmenin durdurulması kararı veremez.

İdarenin ve üçüncü kişilerin ağır zararına yol açabilecek haller: İşlem veya eylemin uygulanmasının, idarenin veya üçüncü kişilerin ağır zararına yol açabilecek durumlarda, yürütmenin durdurulması talebi reddedilebilir.

Hukuka uygunluk şüphesi olmayan işlem veya eylemler: Mahkeme, işlem veya eylemin açıkça hukuka uygun olduğunu düşündüğü durumlarda, yürütmenin durdurulması talebini reddedebilir.

Geçerli bir iptal davası açılmamış olması: İşlem veya eyleme karşı geçerli bir iptal davası açılmamışsa, yürütmenin durdurulması talebi kabul edilmeyebilir.

Bu durumlar, yürütmenin durdurulması kararı verilemeyecek halleri belirlemektedir. İdari mahkemeler, yürütmenin durdurulması talebini değerlendirirken, yukarıdaki şartlara ve ilgili diğer hukuki kriterlere uygunluğu göz önünde bulunduracaktır. Ayrıca, yürütmenin durdurulması kararının, davanın hukuki niteliği, tarafların iddiaları ve delilleri, işlem veya eylemin etkileri gibi faktörlere bağlı olarak mahkeme takdirinde verileceğini unutmamak gerekir.

Sonuç

Emef Hukuk ve Danışmanlık Ofisi olarak idare hukuku konusunda uzman ve son derece deneyimli kadromuz ile hizmet vermekteyiz. Kayseri idare avukatı olarak idari davalarınızı titizlikle takip ederek sürecin tüm yönlerini sizlerle paylaşarak hak mağduriyetlerinizin önüne geçmeye çalışıyoruz. Bu konuda hukuki destek için lütfen bizlere iletişim sayfamızdaki iletişim kanallarımızdan ya da whatsapp numaramız üzerinden erişebilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top