muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil Davası

Tapu iptali ve tescil davası, gayrimenkul hukukunda oldukça yaygın olarak görülen bir hukuki süreçtir. Genellikle tapu kaydındaki hataların düzeltilmesi, bir taşınmazın tapu kaydının değiştirilmesi veya gayrimenkulün sahipliği konusundaki belirsizliklerin giderilmesi için bu tür davalara ihtiyaç duyulur. Her ne kadar tapu iptali ve tescil davası ile ilgili konuya giriş yapılmış ise de bu yazımızda miras hukukunun bir parçası olan muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası yoğun bir şekilde ele alınacaktır.

Tapu İptali ve Tescil Davası

Tapu iptali ve tescil davasının iki ana unsuru vardır:

  1. Tapu İptali: Bu kısım, mevcut olan bir tapu kaydının iptal edilmesini amaçlar. Tapu devrine ilişkin işlemin geçersiz olması halinde taşınmazın tapu kaydının iptali talep edilebilir.
  2. Tescil: Bu kısım, yeni bir tapu kaydının oluşturulmasını ifade eder. Örneğin, miras yoluyla taşınmaz malın sahipliği değiştiğinde veya taşınmazın başka bir kişiye satılması durumunda, yeni sahibin adına tapu kaydının yapılması için tescil talep edilir.

Tapu iptali ve tescil davaları çeşitli nedenlerle açılabilir:

  • Mirasçılık İddiaları: Mirasçılık ilişkilerinin tespiti amacıyla tapu iptali ve tescil davası açılabilir. Miras yoluyla mal devri durumlarında tapu kaydının düzeltilmesi gerekebilir.
  • Muvazaalı İşlemler: Bir kişi, mal kaçırma amacıyla tapu kaydını başkasına devretmişse, bu durumun tespiti için tapu iptali ve tescil davası açılabilir.
  • Tapu Kaydının Düzeltilmesi: Tapu kaydında yanlışlık veya hata varsa, tapu kaydının düzeltilmesi davası açılarak kaydın düzeltilmesi istenebilir.
  • Taşınmazın Paylaştırılması: Ortak mülkiyete sahip kişiler arasında bir taşınmazın paylaştırılması için tapu iptali ve tescil davası açılabilir.
  • Tapu Kaydının Geçersizliği: Tapu kaydının hukuka aykırı şekilde yapıldığı veya sahte belgelerle gerçekleştirildiği durumlarda tapu iptali ve tescil davası açılabilir.

Tapu iptali ve tescil davalarında mahkeme, davanın türüne ve tarafların iddialarına göre uygun delilleri inceleyerek, tapu kaydının düzeltilmesi veya yeniden yapılması yönünde karar verecektir.

Muris Muvazaası Ne Demektir?

Muris muvazaası, miras hukukunda haksızlığın önlenmesi ve mirasçı haklarının korunması amacıyla düzenlenmiş bir hukuki kavramdır.

Bu kavram, bir kişinin ölümü üzerine miras bırakanın mirasçılara yönelik gerçek iradesini gizleyerek veya yanıltıcı işlemlerle malvarlığını mirasçılardan kaçırma amacı güttüğü hukuki işlemleri ifade eder. Yani, miras bırakanın gerçek iradesine aykırı olarak yapılan bu tür işlemlerle malvarlığı başkalarına geçirilirken, asıl amaç mirasçılara ait hakları kısıtlamak veya miras payını eksiltmektir.

Örnek olarak, bir kişi vefat ettiğinde miras bırakanın malvarlığını, gerçekte mirasçılara ait olan miras paylarını göstermeyerek üçüncü kişilere veya akrabalara devretmeye çalışması durumunda muris muvazaası söz konusu olabilir. Böylece mirasçıların miras payları eksiltilebilir. Mirasçılar, böyle bir durumda miras bırakanın gerçek iradesini açığa çıkararak miras paylarını korumaya çalışabilirler. Bu kavram, miras hukukunu daha adil ve dürüst bir şekilde uygulamak için kullanılan bir araçtır.

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali Ve Tescil Davası

Bir kişinin vefatı sonrasında gerçekleşen taşınmaz mal devirlerinde, miras bırakanın gerçek iradesini gizleyerek veya yanıltıcı işlemler kullanarak mirasçıların miras paylarının kısıtlanması veya eksiltmesi amacıyla yapılan işlemlere karşı açılan hukuki bir davadır.

Bu tür davalarda, miras bırakanın vefatından sonra yapılan taşınmaz mal devirlerinin gerçek iradesiyle uyumlu olup olmadığı araştırılır. Eğer miras bırakan gerçekte taşınmazı devretmek istemediği halde, muvazaalı işlemlerle devir gerçekleştiyse, mirasçılar bu durumu yargıya taşıyarak tapu kaydının iptalini ve taşınmazın gerçek mirasçılara tescilini talep edebilirler.

Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının temel amacı, miras bırakanın gerçek iradesini gizleyen veya yanıltıcı işlemlerle gerçekleşen taşınmaz devirlerinin ortadan kaldırılması ve mirasçıların miras paylarının korunmasıdır. Bu tür davalarda, davacı tarafın, miras bırakanın gerçek iradesinin ne olduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Eğer mahkeme, muvazaalı işlemin gerçekleştiğini tespit ederse, tapu kaydının iptali ve mirasçıların haklarına göre taşınmazın tescili kararı verilebilir.

Miras bırakanın gerçek iradesini belirlemek için mahkemede tanıkların ifadeleri, yazılı belgeler ve diğer deliller dikkate alınır. Davanın sonucunda, taşınmazın gerçek mirasçılara ait paylara göre tescili sağlanır.

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali Ve Tescil Davasında Deliller Ve İspat

Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davalarında deliller ve ispat, davanın mahiyeti gereği oldukça önemlidir. Bu tür davalarda, miras bırakanın gerçek iradesini ve taşınmaz mal devirlerinin muvazaalı olup olmadığını tespit etmek için çeşitli delil ve ispat yöntemleri kullanılır. Bu davalarda sıkça kullanılan deliller ve ispat yöntemleri aşağıdaki gibidir:

  1. Yazılı Deliller: Davanın temelini oluşturan yazılı deliller, tapu kayıtları, taşınmaz devir sözleşmeleri, vasiyetnameler, yazışmalar ve diğer belgelerdir. Bu belgeler, taşınmaz mal devirlerinin gerçekten miras bırakanın isteği doğrultusunda mı gerçekleştiğini göstermede önemli kanıtlar olabilir.
  2. Tanıklar: Davanın tarafları ve ilgili kişiler mahkemede tanık olarak dinlenebilir. Tanıklar, miras bırakanın gerçek iradesini, taşınmaz devirlerinin nasıl ve neden yapıldığını açıklamak için ifade verebilirler.
  3. Bilirkişiler: Mahkeme, olayın detaylarını anlamak ve tarafların iddialarını değerlendirmek amacıyla bilirkişilerden rapor alabilir. Bu rapor, taşınmazın değerlemesi, muvazaalı işlemlerin tespiti gibi konularda önemli olabilir.
  4. Tapu Sicili Kayıtları: Tapu sicili kayıtları, taşınmaz mal devirlerinin tarihlerini ve muvazaalı işlemlerin varlığını tespit etmek için kullanılır. Tapu sicili kayıtlarındaki tarih sıralamaları ve işlemlerin gerçekleşme zamanlaması davanın sonucunu etkileyebilir.
  5. Uzman Bilirkişiler: Teknik veya hukuki konularda uzmanlaşmış bilirkişiler, dava konusunda mahkemeye bilgi sunabilirler. Özellikle hukuki açıdan muvazaanın tespitinde veya mirasbırakanın gerçek iradesinin yorumlanmasında uzman bilirkişilerin görüşleri önemlidir.
  6. Belgeler ve Durumlar: Ödeme belgeleri, banka kayıtları, yazışmalar gibi somut ispat belgeleri ve durumlar da davanın ispatında kullanılabilir.

Mahkeme, bu farklı delil türlerini dikkatlice değerlendirerek miras bırakanın gerçek iradesini ve taşınmaz devirlerinin muvazaalı olup olmadığını tespit eder. Tarafların delil sunma hakkını kullanması ve mahkemenin adil bir şekilde delilleri değerlendirmesi, davada adalete uygun bir kararın verilmesini sağlar.

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali Ve Tescil Davasında Davalı Ve Davacı Kimdir?

Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında davacı ve davalı şu şekildedir:

  1. Davacı: Davacı, tapu üzerindeki kaydın iptalini ve kendi lehine yeni bir tapu kaydının tesis edilmesini talep eden kişidir. Davacının temel amacı, taşınmazın muvazaalı olarak başka bir kişiye devredilmiş olduğunu iddia ederek tapu kaydının düzeltilmesini sağlamaktır.
  2. Davalı: Davalı, mevcut tapu kaydında ismi bulunan ve davacının taleplerine karşı çıkan kişidir. Genellikle davalılar, taşınmazı muvazaalı olarak miras bırakandan devraldıklarını reddederek, tapu kaydının geçerli olduğunu savunurlar. Davalılar, taşınmazın sahipliğini ve tapu kaydının doğruluğunu korumak amacıyla mahkemede savunma yaparlar.

Davanın konusu, taşınmazın sahipliği ve devir işleminin gerçekliği olduğundan, davacı ve davalıların iddiaları ve sundukları deliller mahkeme tarafından değerlendirilir. Mahkeme, davanın taraflarının iddialarını, delillerini ve hukuki argümanlarını göz önünde bulundurarak kararını verir.

Muris Muvazaası Halinde İleri Sürülebilecek Talepler Nelerdir?

Muris muvazaası iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının yanı sıra, davacı tarafından ileri sürülebilecek diğer talepler şunlar olabilir:

  1. Tazminat Talebi: Davacı, muvazaalı işlemin neden olduğu zararları karşılamak amacıyla davalılardan tazminat talep edebilir. Örneğin, taşınmazın değer kaybı, kullanım kaybı, hukuki masraflar gibi zararlar tazminat talepleri kapsamında değerlendirilebilir.
  2. Tapu Kaydının İptali ve Tescili: Davacı, tapu kaydının iptalini ve kendi lehine yeni bir tapu kaydının tescilini talep edebilir. Bu talep, davanın ana amacını oluşturur ve muvazaalı işlemin ortadan kaldırılmasını hedefler.
  3. Muvazaalı İşlem İptali: Davacı, muvazaalı işlemi yapan tarafların arasındaki sözleşmelerin iptalini talep edebilir. Bu şekilde muvazaalı işlemin hükümsüz sayılması sağlanmaya çalışılır.
  4. İtiraz Hakkının Kullanımı: Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca, davalılar muris muvazaası iddiasını savunurken “gerçek irade” iddiasında bulunabilirler. Buna karşılık davacı, davalıların gerçek irade iddiasının geçersiz olduğunu ispatlamaya çalışabilir.
  5. Taşınmazın İadesi: Davacı, taşınmazın muvazaalı olarak devredildiği kişiden taşınmazın iadesini talep edebilir. Bu, taşınmazın asıl malikine geri verilmesi amacını taşır.
  6. Diğer Hakların İptali: Davacı, taşınmazla ilgili olarak muvazaalı işlem sonucu oluşan diğer ayni hakların (örneğin, rehin veya irtifak hakları) iptalini talep edebilir.

Taleplerin niteliği ve kabul edilip edilmeyeceği dava sırasında delillerin incelenmesi ve hukuki değerlendirmeler sonucu belirlenir. Mahkeme, tarafların iddialarını ve sunulan delilleri dikkate alarak kararını verir.

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali Ve Tescil Davasında Üçüncü Kişilerin Durumu

Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında üçüncü kişilerin durumu, taşınmaz malın muvazaalı olarak devredilmiş olması durumunda ortaya çıkan hukuki sorunları içerir. Üçüncü kişiler, muvazaalı işlemi gerçekleştiren taraflardan farklı kişilerdir ve genellikle işlemin muvazaalı olduğunu bilemezler veya bilecek durumda değildirler. Bu nedenle Türk Medeni Kanunu ve özellikle taşınmaz mal edinimi konusundaki düzenlemeler, üçüncü kişilerin korunması amacıyla önem taşır.

Türk Medeni Kanunu‘nun 1023. maddesi, tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımının korunduğunu belirtir. Bu hüküm, üçüncü kişilerin iyi niyetli olarak taşınmazı edindikleri durumda, taşınmazın asıl sahibinin muvazaalı işlemden kaynaklanan iddiaları nedeniyle mağdur olmalarını engellemeyi amaçlar.

Ancak Türk Medeni Kanunu’nun 1024. maddesine göre, üçüncü kişi, tapu kütüğündeki tescilin yolsuz (gerçek hak durumuna aykırı) olduğunu bilen veya bilmesi gereken durumdaysa, iyiniyet iddiasında bulunamaz. Yani üçüncü kişi, tapu kaydının gerçek duruma uygun olmadığını bilmesi halinde iyiniyet hükümlerine dayanamaz.

Bu bağlamda, muris muvazaası iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında üçüncü kişilerin durumu şu şekilde değerlendirilir:

  1. İyiniyetli Üçüncü Kişiler: Eğer üçüncü kişi, tapu kaydının gerçek durumuna aykırı olduğunu bilmeyerek ve iyiniyetle taşınmazı edinmişse, muvazaalı işlemden kaynaklanan iddialar nedeniyle hakları korunur. Bu kişilere iyiniyetli üçüncü kişi denir ve tapu kaydının gerçek durumuna aykırı olduğunu bilmiyorlarsa, mülkiyet veya ayni hak kazanımı korunur.
  2. Kötüniyetli Üçüncü Kişiler: Eğer üçüncü kişi, tapu kaydının gerçek durumuna aykırı olduğunu biliyorsa veya bilmesi gerekiyorsa, iyiniyet hükümlerine dayanamaz. Kötüniyetli üçüncü kişi olarak adlandırılan bu kişilere, muvazaalı işlemin gerçek yüzünü bildikleri halde taşınmazı edinmiş olmaları nedeniyle iyiniyet hükümleri uygulanmaz.

Üçüncü kişilerin durumu, davada sunulan deliller ve tarafların iddiaları doğrultusunda incelenir. Mahkeme, üçüncü kişinin iyiniyetli veya kötüniyetli olduğunu tespit ederek kararını verir.

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali Ve Tescil Davasında Yetkili Ve Görevli Mahkeme

Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Ayrıca, yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.

Birden fazla taşınmazın dava konusu edildiği durumlarda, taşınmazlardan herhangi birinin kayıtlı bulunduğu yer mahkemesi de yetkili olabilir. Bu durum, “tapu kayıtlarının tutulduğu yer mahkemesinin yetkili olması” ilkesine dayanmaktadır.

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali Ve Tescil Davasında Zamanaşımı Ve Hak Düşürücü Süreler

Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davaları, murisin ölümü akabinde açılabilir. Çünkü miras bırakan hayatta olduğu müddetçe, mirasçıların miras haklarının doğmuş olduğundan söz edilemeyecektir.

Muris muvazaası hukuki sebebine dayalı olarak açılacak olan tapu iptali ve tescil davalarında talepte bulunulan hak mülkiyet hakkı olduğu için ve mülkiyet hakkı mutlak bir hak olduğu için, bu davaların açılması önünde zamanaşımı süresi veya hak düşürücü süre adı altında herhangi bir süre engeli mevcut değildir.

Sonuç

Tapu iptali ve tescil davası, daha doğrusu yazımızın konusu olan muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası, hukuki süreçleri itibariyle karmaşık davalardır. Bu tür davalarda hukuki destek almak, bir miras avukatı ile yola çıkmak yaşayabileceğiniz mağduriyetlerin önüne geçecektir.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top